İSTANBUL (İGFA) – Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, diş hassasiyeti konusu hakkında bilgi verdi.
Diş hassasiyetinin rutin yeme içme tertibinde ani sızlama olarak tanımlanabildiğini tabir eden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Genellikle diş yüzeylerinde aşınma sonucu oluşur. Şahısta broksinim diş gıcırdatması varsa bu dişlerin üst yüzeylerinin aşınmasına ve dişin iç kısmında dentin dediğimiz hassasiyetin ortaya çıkmasına neden olur. Dentin boşluklu bir yapıdadır bu boşluklardan soğuğu sıcağı algılayıp dişin iç kısmı canlı kısmına ikaz gitmesine sebep olur. Diğer bir neden ise dişin sert fırçalanması sonucu diş eti çekilmesi olur. Bunun sonucunda kök yüzey ortaya çıkar, kök yüzeyde pürüzlüdür ve hassasiyet hissedilmesine sebep olur.” dedi.
DİŞ HASSASİYETİ, HANGİ YAŞ KÜMELERİNİ ETKİLEYEBİLİYOR?
Diş hassasiyetinin çocuklarda çok rastlanan bir durum olmadığını da lisana getiren Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Özellikle gerilimli devirlerde diş gıcırdatan beşerler diş yüzeylerinin aşınmasına sebep olur hassasiyet artar. Yapılan diş eti tedavileri detertraj üzere tedaviler de diş hassasiyeti artabilir.” diye konuştu.
TEDAVİSİ EPEYCE BASİTTİR
Tedaviye ait de Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Diş hassasiyetine sebep olan bölgelerin kapanmasına yarayan unsurlar diş yüzeyine uygulanarak ve o boşluklar kapatılarak tedavi yapılır. Diş hassasiyeti tedavisi hayli kolaydır. Fakat diş gıcırdatması, sert fırçalaması devam ediyorsa bu tedaviler anlık olarak işe fayda ama kısa bir mühlet içerisinde tekrardan diş hassasiyeti oluşur.” bilgisini verdi.
Diş hassasiyetinin, yalnızca ağız bakımının ihmal edilmesiyle ilgili olmadığını da lisana getiren Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Diş eti enfeksiyonu varsa diş eti çekilmesine sebep olur. Bu da hassasiyetin artmasına neden olabilir. Dönemsel hassasiyetler varsa flor içerikli diş macunları da hassasiyetin giderilmesini sağlayabilir.” dedi.