Karar müellifi İbrahim Kahveci, TL’nin bedel saklama aracı olarak fonksiyonunu büyük oranda kaybettiğini aktardı.
Kahveci, yazısında şunları belirtti:
“Yıllardır tekrarladığım bir cümlemi yeniden ve tekrar tekrar ediyorum: Ne yapıyorlarsa aykırısını söylüyorlar; ya da ne söylüyorlarsa zıddını yapıyorlar. Artık mevzumuza bakalım. Yeni İktisat Modeli dedikleri şeyde ne diyorlar: LİRALAŞMA…
Tam bir yıl evvel bankalarda toplam mevduatın (Özel) %42,6’sı TL bazındaydı. Yeni modelde ismine liralaşma dedikleri periyotta TL mevduat oranı %24,3’e geriliyor. Bu mu liralaşma? Bu durumu şu soru ile karşılık arayalım: Millet parasını neden TL’de tutsun?
Son 1 yılda TÜİK’e nazaran tüketici enflasyonu %83,45; İstanbul Ticaret Odasına nazaran ise %107,42… Türk-İŞ besin enflasyonu ise %137.4 Bakınız sayılar ortalama üç haneli… Yani %100 civarında… Pekala bankalarda tüketim yerine TL’de kalıp tasarruf yapanın getirisi ne? Merkez Bankası datalarına nazaran 30 Eylül’de ortalama TL mevduat faizi %15,77… Ve faiz düşmeye devam ediyor.
Şimdi düşünün: Bir tüketici geçen yıl bir tüketim yapmak yerine 1000 lirasını bankaya yatırıyor. Bir yıl sonra parası 1.155 TL’ye geliyor. Meğer geçen yıl almak isteyip almadığı eserlerin fiyatı yaklaşık olarak artık 2.000 liraya yükseldi. Yani TL tasarrufçusu gerçek olarak parasının %42,5’ini kaybetti. Tasarruf yaparak para kaybetti lakin o denli yüzde 1-2’sini değil; nerede ise yarısını kaybetti.
Burada bir sorum da ilahiyatçı kısma: Faiz haram diyorsunuz da tasarruf ile parasını kaybeden bu insanların parasını kim almış oluyor? Tasarrufçunun parasını alanlar helal para mı almış oluyorlar.”
Yazının tamamı için