30 Ekim İzmir zelzelesi akabinde geçen müddette kentte yaşanan okul sıkıntısına ve öğrencilerin yaşadıkları meselelere bir türlü tahlil bulunamadı. Zelzeleden sonra yapılan testlerin akabinde evvel 53 okul, akabinde da 30 okul toplamda 83 eğitim tesisi yenisi yapılmak üzere yıkıldı. Fakat gerek bütçe yetersizliği, gerekse ihale etabındaki kahırlar nedeniyle birçok okulun inşaatına dahi başlanamadı. Tüm bu külfetlere ilaveten, çürük olduğu tespit edilen ve güçlendirme çalışması başlatılan okulların da kapatılmasıyla eksik derslik ve bina sayısı arttı, yeteriz kalan mevcut sınıflar ve okullarda öğrenci sayısı da ikiye, üçe katlandı. Eylül ayında başlaması beklenen yeni eğitim öğretim devrinde açılacak az sayıdaki okulun artan öğrenci sayısıyla birlikte oluşacak yoğunluğa nasıl cevap vereceği ise bilinmiyor.
OKULLARI KAYBEDİYORUZ
Geçen yıl yaşanan krizin tıpkı biçimde devam edeceğini belirten Eğitim-İş 2 No’lu Şube Lideri Ahmet Cangı, “Bornova ilçesinde yıkılan dört okulun yerine yalnızca iki okul inşaatına başlandı. Birtakım okulların yerine ne yapılacağı ile ilgili açıklama yok, rant söylentileri başladı. İki okul için çivi dahi çakılmadığı üzere okulların kapanmasına 15 gün kala, periyot ortasında okul tahliye edildi ve güçlendirme çalışması başlatıldığı için öğrencileri öbür okullara dağıtıldı. Tadilata giren okullar ile birlikte eksik bina sayısı sekize çıktı. Yaşadığımız kahırlar aslında ortada. Öğrenciler sıkış tepiş eğitim görüyordu. Okullar nasıl düşüncelerle kapandıysa tıpkı halde, birebir meselelerle yine açılacak. Değişen hiçbir şey yok. Yeni okul yapılmasını geçtik, elimizdeki okulları da bir bir kaybediyoruz. Sabahçı, öğlenci derken, her şey karmakarış oldu. Okulu yıkılan öğrenciler 10. sınıfı başka bir okulda, 11. sınıfı farklı bir okulda okuyor” dedi.
MAĞDUR OLACAKLAR
Kentteki 12 ilçede öğrenciler açısından tam bir kriz yaşandığına vurgu yapan Eğitim-İş Sendikası İzmir 1 No’lu Şube Lideri Adem Yıldırım ise “Bu sene eğitim öğretime başlanırken, 100’den fazla okul boşaltıldı. Birçok okulda mecburen ikili eğitime geçildi. Hatta kimi okullarda üçlü, dörtlü eğitime geçildi. Kimi ilçelerde dört okulun öğrencileri tek bir binada sıkışıp eğitim görmek zorunda kaldı. Yıkılan birçok okulun yerine yenileri yapılamadı. Yeni eğitim yılına yetişip tamamlanıp hizmete açılacak okul sayısı çok az. Önümüzdeki periyotta bu okul eksikliği yüzünden öğrenciler tıka basa eğitim görmeye devam edecek. İzmir’de aslında yeni dersliklere, yeni binalara gereksinim varken, elimizdekileri de kaybettik. Hal bu türlü olunca, veliler koşullarını zorlayıp çocuklarını özel okullara gönderiyor. Bu durum özel okullara yarıyor ve eğitimdeki fırsat eşitsizliği derinleşiyor. Bu iktidar misyona başlarken, ikili eğitime son vereceğiz vaadi ile geldi, şu anda gelinen nokta ortada. Dörtlü eğitime bile geçtik. AKP iktidarı öncesinde Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın genel bütçeden aldığı hisse yüzde 20 üzerindeyken, bugün bu hisse yüzde 11’lere kadar geriledi. Eğitimin güzelleştirilmesi için bütçe kalmadığını bakan vaktinde kendi ağzıyla itiraf etti.”