İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, devletin finans kurumlarını bünyesinde barındıracak Finans Şehir’in ulaşım sıkıntısını büyük oranda çözecek Ümraniye-Ataşehir-Göztepe metro çizgisi için Avrupa Kalkınma Bankası’ndan aldıkları 75 milyon euroluk ek krediye onay vermeyen Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye davet yaptı. İmamoğlu, “Bu onay, Hazine garantisi olmayan bir onay. Kendisinden, kalemi mürekkebe batırıp imza atmasını bekliyoruz. 9 aydır, o kredi gelmemesine karşın öz kaynaktan, büyük bir çabayla işimize devam ediyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın süreçten haberdar olmayabileceğin belirten İmamoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı’nı da bu vesileyle bilgilendirmiş oluyorum. Sayın bakanların bu mevzudaki gecikmelerinden haberdar olsun” diye konuştu.
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, devletin finans kurumlarını bünyesinde barındıracak Finans Şehir’in ulaşım meselesini büyük oranda çözecek Ümraniye-Ataşehir-Göztepe metro sınırının Göztepe İstasyonu’nda bugün “Finans Şehir” bahisli toplantı yaptı.
Kadıköy Belediye Lideri Şerdil Dara Odabaşı, Ataşehir Belediye Lideri Battal İlgezdi ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin ila yaptığı kıymetlendirme toplantısının akabinde açıklama yapan İmamoğlu, istasyonun Finans Şehir’e şantiye olduğunu belirtti. Finans Şehir’de 100 binin üzerinde çalışanının olacağının öngörüldüğünü belirten İmamoğlu, bölgenin günlük trafiğinin çok ağır olmasının beklendiğini kaydetti. Bu kapsamda metronun, böylesi bir merkezin en sağlıklı ulaşım aracı olacağına vurgu yapan İmamoğlu, açıklamasında Finans Şehir’in yaklaşık 10 yılı bulan kuruluş ve inşaat sürecini özetledi. İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Burada en kıymetli bahis ulaşım”
Gerekli planlamalar yapılmadan inşa edilmeye başlanan Finans Kent bünyesinde Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Şurası (SPK), Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank üzere kamu kurumları olacak. Bir orta uzun bir mühlet durduğunu hatırlıyorum. Bu yaz sonu, eylül, ekim üzere de taşınma sürecinden bahsedildi. Olağan burada birkaç mevzu var. Nedir birkaç husus? Bir tanesi ulaşım. En kıymetlisi. Yani kara yolu ulaşımı ve metro ulaşımı. Ancak en büyük yükü alacak olan da metro ulaşımı. Kara yolu ulaşımıyla ilgili de hem Büyükşehir Belediyemizle hem ilçe belediyelerle sürecin çok yeterli ve uyumlu bir halde yönetilmesi gerekiyordu. Bu kapsamda ben, Genel Sekreterimize talimat verdim ve 4 belediye liderimizle; Ataşehir, Kadıköy, Ümraniye ve Üsküdar belediye liderlerimizle görüşmelerini dilek ettim. Belediye lideri arkadaşlarımız da bakanlıkla bu hususta görüşmeler sürdüreceklerini bizlere beyan ettiler.
“Yüzde 4 ilerlemeyle aldık, yüzde 55’e ulaştık”
Hat, 2017 yılında başladı. Bir çalışma yapıldı. Ancak firma, süreci durdurdu. Zira bir ödenek yok, bir kredisi yok. Rastgele bir çalışma yoktu. Akabinde uzun bir mühlet burası çalışmadı. 2017’de başladığı üzere durdu aslında. Akabinde 2018 yılında malum, bir imzayla buranın tamamı iptal edildi. Akabinde bu iptal geri çekildi ve yeniden tekrar başlatılmasına karar verildi. Ancak bir ödeneği olmadığı için de yüklenici firmalar burada yürümedi. Burası bir konsorsiyum. Biz vazifeye geldiğimizde, birinci ilgilendiğimiz sınırlardan birisi burası oldu. Sebebi de Finans Kent. ‘Oraya süratlice bir dayanak sunmalıyız’ dedik ve süratlice buranın, oranın suratına yetişmesi gerektiğini öngördük. Birinci finans görüşmelerimizi yaptığımız çizgilerin birincisi de burası oldu ve 175 milyon euroluk bir finansman elde ettik. Bu 175 milyon euroluk finansmanla birlikte müteahhitlerimizi başlattık. Nasıl başlattık? Tekrar 2019’un ekimi üzere başlattığımız bu süreçte, devraldığımız işin bitirilme oranı yaklaşık yüzde 4’tü. Yani yüzde 4’le almak demek, aslında neredeyse sıfırdan başlamak demek. Şu anda yüzde 55’lerin üzerine çıkmış durumdayız. Bu süreçte bu çalışmamızı sürdürürken buranın araç sorununu de çözdük. Şu anda araç sorunuyla ilgili de imalatları başlamış durumda. 40 araç alımı yaptık buraya.
“Maliye Bakanlığı’na 11 ay evvel başvurduk”
Söz konusu sınırın yeni finansmanlara gereksinimi var. Bu finansman gereksiniminden dolayı, tekrar daha evvel buraya kredi aldığımız kurum olan IBRD ile tekrar bir görüşme yaptık. 75 milyon euroluk ek bir kredi alımıyla ilgili bir ön uzlaşma sağladık. Bu uzlaşmaya dönük, bizim buraya kredi bulma konusunda müsaade almamız gerekiyordu. İBB Meclisi’nden oybirliğiyle bunu çıkarttık ve Maliye Bakanlığı’na müracaat yaptık. Ne kadar evvel? Tam 11 ay evvel. Ve ocak ayında Maliye Bakanı’nın önüne bu imza evrakı geldi. Yani Sayın Nebati’nin önünde 9 aydır bu onayımız imza bekliyor. Bu onay ne, biliyor musunuz? Hazine garantisi olmayan, yalnızca bir onay. Yani kendisinden, kalemi mürekkebe batırıp imza atmasını bekliyoruz tam 9 aydır. 9 aydır, o kredi gelmemesine karşın biz burada öz kaynaktan, büyük bir çabayla işimize devam ediyoruz. Lakin bunun imzalanmamasının bir sebebi, bir münasebeti, bir aklı olamaz. Yani bu memleketin kurumlarına biz metro yapıyoruz. Bu memleketin kurumu, metro üretiyor. İBB’nin bugün Ekrem İmamoğlu başında, yarın bir diğeri başında. Dün bir diğeriydi. Yani yapılan her hizmet, İstanbul için yapılıyor. Bir bakan bundan niye imtina eder? Sayın Nebati bundan niye imtina ediyorsunuz? İstanbul’da, Ulaştırma Bakanlığı metro sınırları yapıyor. Allah razı olsun, yapacak natürel. İBB, metro sınırları yapıyor. Olağan ki yapacağız. Daima birlikte yapacağız. Bütün imkanlarınıza karşın metro yaparken bir yandan bizi çiviliyorsunuz, ‘Aman iş yapmayın’ diye.
“Aldığımız kredinin ülkeye girişini engelliyorsunuz”
Bazı bakanlar, İBB’nin elindeki metro çalışmalarının yürümediğini argüman ediyor. Bizim 10 metro çizgimizin 10’u da gümbür gümbür çalışıyor. Bu sene içinde 3 metro sınırımızda açılışlar yapacağız. Ümraniye-Ataşehir-Göztepe metro sınırımız da yürüyor fakat aldığımız kredinin bu ülkeye para girişini engelliyorsunuz. Yani 75 milyon euro Avrupa Kalkınma Bankası’ndan para gelecek, bunu engelliyorsunuz. Akıl alır üzere değil. Bizim sıkıntımız ne? Bu kentin bir an evvel raylı sistemlere en üst düzeyde kavuşması.
“Bakın her geciken iş bize zarar”
Bakın, bir örnek vermek istiyorum. Bu da kulaklarına gitsin istiyorum. Mesela evvelki Ulaştırma Bakanı Sayın Turhan, ulaşımla ilgili bir açıklamada bulunmuştu: ‘İstanbul Havalimanı metrosu 2020 yılının başında bitecek’ diye. ‘Mayıs 2021’de bitecek’ diye de yeni Bakan açıklama yapıyor. Bugün 2022’nin sonuna yanlışsız geliyoruz ve artık de ‘2023’ün başında açılacak’ diyorlar. Bakın, her geciken iş bize ziyan. Her geciken süreç, bize ziyan. Biz, bir an evvel İstanbul Havalimanı metrosunun kente bağlanmasını istiyoruz. Birebir formda Finans Şehir’in muhtaçlığını karşılama konusunda da sorumluluğumuzu yerine getirmek için bu finansmana gereksinim var. Buradaki her gecikme, buranın işlememesi manasına gelir. Kim işlemeyecek? Merkez Bankası’nın işleri burada yürümeyecek. BDDK’nın işleri burada yürümeyecek. SPK’nın işleri yürümeyecek. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’nün işleri yürümeyecek. Halk Bankası, Vakıfbank’ın genel müdürlüğünün işleri burada yürümeyecek.
“Belki sayın Cumhurbaşkanı’nın bu takvimden haberi yoktur”