Sarper Cengiz, 30 yılı aşkın müddettir akaryakıt kesiminde var olan bir ailenin modülü olarak, güç dalındaki tüm gelişmeleri dikkatle islediklerini anlattı. Cengiz şunları söyledi:
“Bizi bu dönüşüme zarurî kılan, öncelikle iklim krizidir. Hem dünyaya, hem de ülkemize karşı sorumluluklarımız var.
Antalya’da deniz düzeyi tarihte olmamış düzeylere yükseliyor; su kenti Venedik 100 yıldır görmediği yağışlara maruz kalıyor, 1,5 metreyi bulan su baskınları, bu süreci hızlandırıyor. Tabiatın haykırışlarını duymamız gerekir. Dikkat edersiniz, bu krizin bir onucu da toprak kaybı; bütün insanlık etkileniyor.”
Enerjide arz güvenliği ve bağımsızlık
“Öte yandan Rusya-Ukrayna savaşı, güçte arz güvenliği başlığını, gündemde en üst sıraya taşıdı. Fosil yakıtlardan çıkış, barış için de değerli. Bir savaş argümanını, gücün savaş nedeni olmasını ortadan kaldırabilirsiniz.”
Türkiye’nin potansiyeli 100 bin Mw üzerinde
“Güneş, rüzgar e su! Yenilenebilir gücün tüm kaynakları, ülkemizin eşsiz zenginliğidir. Optimum verimli kaynakları, güce dönüştürmek hem iklim hem iktisat açısından çok pahalı.
Sanayicilerimiz büyük ilgiyle bu alana yöneliyor. GES ve RES için çok yüksek talep var. Almanya’nın yedide biri şurası gücümüz olabilir. Lakin gerçekçi potansiyelimiz 100 bni MW üzerine 10 yıl içinde çıkabiliriz. Devamındaki gaye de yeşil hidrojendir. Bu da Türkiye’nin, çocuklarımızın geleceği için büyük bir avantaj sağlayacaktır. Kore’de, hidrojenli otomobiller trafikte. Kamyon, gemi ve uçaklarda kullanımı genişliyor. Biz de bu dönüşümü destekleyen içeriklere yöneliyoruz.”
Yeşil Akademi Platformu kurucu üyelerinden Doç Dr. Rana Atabay ise, yenilenebilir kaynakların hayatın her alanına süratle girdiğini vurguladı.
Yeşil hidrojen; game changer!
Atabay şöyle konuştu:
“Avrupa Komitesi Lideri Ursula Von Der Leyen, yeşil hidrojen için game changer- oyun değiştirici, tarifini kullandı. Güçte kartların yine dağıtıldığı bir süreçteyiz. 70’lerdeki iki petrol krizi ile gücün siyasi olarak kullanılışına şahit olmuştuk. Artık, doğal gaz bu kimlik içinde. Yenilenebilir güç, petrolün yerini süratle lıyor. Tabi, çocuk bezinden plastiğe, pek çok dalın hammaddesi olması, petrolsüz bir hayatı kolaylaştırmıyor. Lakin TOGG üzere pek çok bedelli proje ile elektrikli araçların varlığı artıyor. Bir yandan da AB kadar, ABD’de de yeşil hidrojen için teşvikler, fonlar genişliyor, artıyor. Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat sonrası açıkladığı Re-Power EU ile güç kazanan yeşil hidrojen hareket planlarını biz de kendimize uyarlamalıyız. AB’nin 27 üyesinden 16’sı yeşil hidrojen stratejisini açıkladı. Bizde de bu istikamette çalışmalar, büyük süratle devam ediyor. Türkiye, güç arzı güvenliği kadar cari açık sıkıntısına deva olarak da bu stratejiyi önemsiyor.”